Eski oda arkadaşım... Az önce girmiştim o odaya... Ve içimde anlamsız bir mutlulukla çıktım... Bir 5-10 dakika öncesine dönelim:
Eski oda arkadaşıma emaneten verdiğim sırt çantamı almak için odasına gitmiştim. Kapıyı açıp kısa holü geçtikten sonra bir komodin üstünde 10'dan fazla üst üste yığılmış kitaplar gördüm. Tabii ilk sözüm: "Hangi okula yardım edeceksiniz?" oldu. Ama kitapları şöyle bir inceleyince çocuk kitapları olmadığını farkettim.
Kitaplar yetişkinlerin okuyabileceği türden kitaplardı. Arkadaş: "Okula değil, cezaevine gönderiyoruz." dedi. Anlık bir garipsemeden sonra neden acaba diye sordum ve hemen kendim yanıtladım: "Topluma Hizmet Uygulamaları dersi için, değil mi?" Evet, ders için, ama güzel bir davranışa örmek de oluyorlardı. Bu bana TOG'daki bir projeyi anımsattı: "Aynı Gökyüzüne Bakıyoruz!" O odadan çıktıktan sonra içimde anlamsız bir mutluluk vardı. "Neden?" dedim, "neden bizim aklımıza gelmedi?"...
Bu sefer okula gitmiyor, bu sefer ötekileştirilmiş "O"nlara gidiyor...