İşte böyle bir anı hep gözümün önüne geliyor, ufaklıkların elinde karneleri görünce... Bir de 4. sınıftan sonra takdir ya da teşekkürünüz oluyor.
Ve şu da vardı: Bak komşunun oğlu Hasan takdir getiriyor, ama sen bir teşekkür bile getiremiyorsun. Peki Hasan şimdi nerede? Bir tamircinin yanında çırak... Hemen terslemeyin, demek istediğim karne zeka ölçme aracı değilmiş bunu gördüm...
Bir de karnen iyi geldiyse harçlık da alıyordun. Misafir gelir, hemen karneni gösterip elimi açardım... Şimdilerde el açmak yerine "baba bana şunu al, beni tatile götür"ler aldı. Elbette çocuklara ödüller alınsın, sevindirilsin ama illaki çocuğa "bak eğer okulu geçersen sana bunu alırım" dersen çocuk sırf ona ulaşmak için elinden geleni yapmaz mı? İyi not alacağım diye kopya da çeker, karnesindeki notları da değiştirir....
Konu saptı yine... Yani güzel anılardı... Karneyi alıp evine gitmek ve annenin yaptığı köfte patatesi yemek... :)