İzmir'e akşam üstü...

(13 Eylül 2011 akşamı Eskihisar - Topçular)

Bilmediğim bir yoldayım şu anda... 
Eskihisar'dan arabalı vapurla karşı kıyıya geçiyorum. Karanlık bir gecede, ayın yakamozuyla, Eminönü'ne giderken gördüğüm arabalı vapurlardan birine biniyorum, üstelik geceleyin... Gerçi Çanakkale'ye giderken de vapura binmiştim, üstelik gece... Karşı kıyı sanırım Bursa (aslında Yalova - Topçular mevkisi) olacak, peki ben nereye gideceğim?

---

9 saat mesafelik bir yolculukla İzmir'e gideceğim, ya da tekrardan kaçacağım diyelim... Artık kendimi bile tanıyamıyorum, ama İzmir'e gideceğim diye de çok mutluyum... Dediğim gibi bu benim ilk kaçışım değil... İlk kez Ankara'ya gitmiştim, yine İzmir'e gitme sebebimle aynı, daha sonra Silivri'ye kaçmıştım, yine aynı sebepten dolayı... Ama mutluyum, tekrar evime döneceğim diye çok mutluyum... Orada kesin kalmayacağım ki...

Neyse ben asıl olayı anlatayım: TOG 18. Gençlik Konseyi için İzmir'e gidiyorum ve şu anda Eskihisar'dan kalkan arabalı vapurdayım ve rüzgarın esintisiyle savaşarak bunları yazmaya çalışıyorum... Önümden insanlar geçiyor ve akıllarında ne yazıyor diye düşünüyorlardır... YALAN... Kimse kimseyi görmüyor, çünkü karanlık... Işık olsa da karanlık... İzmir'e ilk gidişim olacak... Bir keresinde İzmir'e gidecektim, ancak nasip olmadı, kısmet bu geceye imiş.

Denizin siyahlığı sanki suya petrol katılmış gibi mat ve sadece ayın ışığı yansıyor...