"Güneş yukarda, kumsala uzanmış güneşleniyorum ve sonra büyük dalgalar beni içine alarak dibe çöktürmeye çalışıyor, dipteki kumlar gözümü alırcasına parlamaya başlıyor ve kendimi sırada buluyorum."
Ders dinlerken dalıp gidiyorum böyle... Millet denize girerken biz derse giriyoruz.

Keşke diyorum, kıyılarda mı okusaydım... En azından ikisini de yapmış olurdum; sabah derse girer, öğlende denize girerdim. 

Yaz okulu başlayalı 3 hafta oldu ve sıkılma evreleri başladı. Haftada 2  gün kampüse çıkıyorsun, diğer günler çarşıdasın. Neden yurtları değiştirdiler ki... Ne güzel kampüsümde olacaktım, ova manzaralı odamda oturacaktım... Şimdi ise dört kişilik bir  odada beş arkadaşla kalıyoruz, manzarası okul... Allahtan yurtta internet var da zamanım öyle değerleniyor. 

Yemek deseniz hak getire... Yurt zaten fiş vermiyor, dışarıda yiyorsun. İyi ki çarşıdayım, kampüste olsam üç-beş yere gidebilecektim... İştahımı da kaybetmeye başladım... Sanırım Ramazan ayını rahat geçireceğim buralarda, zaten bir-iki hafta burada olacağım Ramazan'da... 

Böyle geçiyor, gidiyor işte yaz okulu... :)



Leave a Reply.